AK Parti Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, “Bugün Filistin’de binlerce evlat öldürülüyorken, çocuklar katlediliyorken, paramparça olmuş cesetleri anneler hastanelere taşırken ‘medeni’ denen Batı dünyası sesini çıkarıyor mu? Hani onlar çağdaştı. Dünya cinnet geçirmektedir. Faşizm katliamlarına ses çıkarmamaktadır. İsrail’e tek bir laf edememektedir ve felsefi düşünce yapısı açısından perişan vaziyettedir. Dünyada akan gözyaşı ve kanın durdurulması güçlü bir Türkiye’nin var olmasıyla alakalıdır” dedi.
Oyuncu, yazar ve hukukçu, AK Parti Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, “Türkiye Yüzyılı Konuşmaları” programı çerçevesinde Samsun’da ‘Edebiyat ve Sinema’ konulu söyleyişi gerçekleştirdi. Filistin’de binlerce insanın hayatını kaybetmesine Batı’nın ses çıkarmadığını söyleyen Yenişehirlioğlu, “Biz kendi geçmişimizi inkar ederek var olacağımıza inandık ama yanlışa düştük. Hayvan hakları dediğinizde bugün çok konuşulan hadise bize Batı’dan gelen bir kavram değil. Kendi kodlarımızdan var. Bugün halen bu gerçeği net bir şekilde görüyoruz. Geçmişte karıncaya merhamet gösteren bizim kültür medeniyetimiz Roma medeniyetinde gladyatörler birbirlerini öldürürken galeyana gelip bağırıyorlardı. Bizim medeniyetimizde kadınlar baş tacı edilirken aydınlanma dönemini yaşamayan batı kadının içine cadı haline dönüşmüş cin karışmış diye meydanlarda yakıyordu. Onların medeniyetinde yıkanmak günahken bizim medeniyetimizde hamamlar vardı. Onların da medeniyetinde insanların kafaları giyotin ile kesilirken, işkence edilirken bizim medeniyetimizde bir yerden bir yere göç ederken ayakları, kanatları kırık olan leylekler için laklakhane denilen hastaneler inşa edilmişti. Hangimiz kodları daha medenidir. Bugün Filistin’de binlerce evlat öldürülüyorken, çocuklar katlediliyorken, paramparça olmuş cesetleri anneler hastanelere taşırken medeni denen Batı dünyası sesini çıkarıyor mu? Hani onlar çağdaştı, hani onlar moderndi, hani onların kodları ile kodlanırsak insan olacaktık. Demek ki kendi kültürünü, kendi sanatını, kendi edebiyatını var ettiğin takdirde bir medeniyet havzası oluşturabiliyorsun. Edebiyat da böyledir” dedi.
“Tekrar kodumuzu değiştiren, tekrar bize boyut kazandıran emir ‘oku’ ile başlamaktadır. ‘Seni yaradan Allah’ın adıyla oku’. Okumak daha sonra kelama dönüşür” diyen Yenişehirlioğlu, “Oku derken şunu kastediyordu: Seni öyle bir formatlayacağız, sen öyle aydınlanacaksın ki sana zaman içerisinde ulaştırdığımız kelamla bambaşka düşüneceksin. Görmediklerini göreceksin. İdrak edemediklerini edeceksin. Bütün sorumluluğunu kavrayacaksın. Bu dünyada niye var olduğunu, yapıp ettiklerini düşüncelerini öğreneceksin. Bu felsefede yola çıktığından edebiyatı ihya edersin. İnsanlığa bambaşka bir perspektiften yaklaşıyorsan Kavgam diye bir kitap oluşturursun, faşizmin babası haline gelirsin. Kitap böyle bir şeydir. İhya edici olduğu gibi imha edicide olabilir. Oysaki biz kadim edebiyat dediğimizde insanı önceleyen, insanın medeniyetini önceleyen, kendi labirentlerinden yola çıkarak kendi keşfetmesini sağlayan, toplumu okumasını sağlayan bir şuur kazanmasını hedefliyoruz. Sinemada böyledir. Sinemayı sen bir silah gibi kullanabilirsin. Bir medeniyetini yok edebilir, mahvedebilirsin. Senin yıllarca yaptığın sinemada senin din adamların üç kağıtçı olarak tanıtıldıysa, baş örtülü olanlar sadece hizmetçi olarak kullanıldıysa o sinema gerçeğini kendini silah gibi kullanırsın. O medeniyeti yok edersin. Dolayısıyla gerçek aydın ve çağdaş olmanın yolu kendi medeniyet kodlarına sahip olmaktan geçer. Bu kodlara sahip olan yeni şeyler üretebilirler. Bize öğretilen ve yutturulanların dışında gerçek Matrixi okumayı yeni baştan keşfetmek gerekiyor. Sanal olanla gerçek olan arasında ayrımı yapmak mecburiyetindeyiz. Sanat, kültür, edebiyat dediğimizde bunu anlıyoruz. Aynı fikirde olmak mecburiyetinde değiliz. Aynı düzlemde, aynı siyasi aksta olamayız ama derdimiz bu ülkeyi ayağa kaldırmak, yeniden medeniyet inşa etmekse hadiseyi buradan okumak gerekiyor. Ortak noktalarımız birliğimiz, bütünlüğümüz, Türkiye Cumhuriyeti’nin kalkındırılması, kendi insanımızın kültür hayatının zenginleştirilmesidir. İster sol cenahtan bakarsın, ister sağ cenahtan bakarsınız ama ahlaklı olarak” diye konuştu.
“Dünyada akan kanın durması güçlü bir Türkiye’nin var olmasıyla alakalı”
Bahadır Yenişehirlioğlu şunları söyledi:
“Derdi vatanın birliği ve bütünlüğü, bayrağı ve ezanı olan herkesle ortak noktada buluşabilirsiniz. Kendi kültür kodlarımızı bu şekilde inşa ederiz. Batı medeniyetini bu perspektiften okuruz. Yoksa güdülen, bir koyuna dönüştürülmüş fertlerden ibaret oluruz. Küresel sistemin bize dayattığı ne varsa onları uygulayan bir prototip haline dönüştürülürüz. Oysaki gerçek ve gerçek olmayan arasındaki farkı okuduğumuz takdirde, sanatla hemhal olduğumuz takdirde, derinliğine dahil olduğumuzda ayırt edici bir hale geliriz. Günümüz insanının emek sarf etmeden sadece kendine anlatılmasını ya da seyredilmesini, anlık görüntülerle kimlik oluşturduğunu görüyoruz. Sadece sosyal medya kullanmak için belli mottolara sahip olduğunu oysa derinlikli bir araştırma içinde olmadığını görüyoruz. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin dünyaya yeniden rahmet medeniyeti olarak inşa edeceksek okuyan, düşünen, analitik sebep sonuç ilişkisi kurabilen asla kendi köklerinden utanmayan, kendi kültürü dışındaki kültürleri düşman gibi görmeyen, yanlışı ve doğrusuyla tespit edecek evrensel bir kimlik üzerine kurmalıyız. Başka çıkış noktamız yoktur. Bu noktadaki edebiyat ve sinema en büyük gücümüzdür. Sanatın gücünü kullanmak mecburiyetindeyiz. Bütün mesele özgüvendir. Biz kendi özgüvenimizi korur, kendi medeniyetimizden feyz alır ve bunu evrensel fanatik olmayan bir bakış açısıyla oraya koyarsak o zaman dünyanın kurtuluşu bu coğrafyadan olacaktır. Dünyanın geldiği nokta muhteşem bir açmaz içindedir. Dünya cinnet geçirmektedir. Faşizm katliamlarına ses çıkarmamaktadır. İsrail’e tek bir laf edememektedir ve felsefi düşünce yapısı açısından perişan vaziyettedir. Sadece bu Anadolu coğrafyası evlatları bizlerden ses çıkmaktadır. Güçlü Türkiye’yi var edebilmek için sanatımızı da kullanarak evrensel bir bakış açısıyla dünyada akan gözyaşı ve kanın durdurulması güçlü bir Türkiye’nin var olmasıyla alakalıdır.”
“Bölgede yaygın kültür ve sanat bilinci yerleştirmek istiyoruz”
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ise, “Geçtiğimiz aylarda bir Kültür Çalıştayı yaptık. Kültür ve medeniyet adına ne varsa orada konuşuldu. Kayda alındı. Şu an basılıyor. Lansmanını yapacağız. Samsun bölgenin merkezi konumunda. Kültür adına, sanat adına söz söyleyebilecek ne kadar değer varsa onların ifadeleri ve katkılarıyla bizi biz yapan medeniyetimizi oluşturan değerlerimizi herkesle paylaşarak bölgede yaygın kültür ve sanat bilinci yerleştirmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
Söyleşinin sonunda Başkan Demir, Bahadır Yenişehirlioğlu’na hediye takdim etti. – SAMSUN