Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İlim Yayma Vakfı tarafından İstanbul’da Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen “İlim Yayma Ödülleri Takdim Töreni’nde açıklamalarda bulundu.
Milli eğitim çalışmaları ile eğitim ve öğretimin önemine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz kendi kavramlarımızı kaybettiğimiz ve yenilerini üretemediğimiz için fikir kuraklığı yaşıyoruz.” dedi.
Sosyal medyanın gençler üzerindeki etkisine de değinen Erdoğan, son dönemde yabancı sosyal medya platformlarının kullanımının yaygınlaşmasıyla ahlaki açıdan ciddi bir erozyon hatta yozlaşma yaşandığına dikkat çekti.
İlim Yayma Ödülleri daha doğrusu 2019’daki ödül törenindeki teklifimizle İlim Yayma Mükafatları Töreni vesilesiyle sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu yıl önceki yıllardaki başlıklara ilave olarak Prof. Dr. Aziz Sancar hocamıza ilim yayma vakfı 50. yılına özel bir mükafat ödül takdim ediyoruz. Gençlerimizin ufuklarının açılmasına yaptığı katkı için Aziz Sancar hocamıza teşekkür ediyoruz.
İlim yayma cemiyetimiz de bu uyanışın meyvelerinden birisidir. Bu kardeşiniz de ilim yayma meyvesidir. Darbe dönemlerinin ardından milli eğitim çalışmaları bir süre engellenmiş olsa da şartlar düzelince faaliyetler yeniden hız kazanmıştır.
Bugün cemiyetimiz ve vakfımız öğrenci yurtları, bursları eğitim merkezleri, üniversitesi ve diğer faaliyetleri ile iftihar vericidir.
Bir sahada derinleşmek tek başına yeterli değildir. Sağ ayağınızı asıl uzmanlık alnınıza koyacak, sol ayağınızla da geniş bir daire üzerinde diğer alanlarda dolaşacaksınız. Böylece uzmanlık sahanızla birlikte ufkunuzu da genişletmiş olacaksınız.
Bilhassa gençlik döneminde hata yapmaktan korkarak eser vermeyen kitap yazmayan konferanslarda birikimini ortaya koymayan ilim adamı daha sonra bunları hiç yapamaz.
Biz kendi kavramlarımızı kaybettiğimiz ve yenilerini üretemediğimiz için fikir kuraklığı yaşıyoruz.
Son dönemde, yabancı sosyal medya platformlarının kullanımının yaygınlaşmasıyla ahlaki açıdan ciddi bir erozyon hatta yozlaşma yaşandığını görüyoruz.
Yine bu platformlar vasıtasıyla milli bünyemizi tahrif ve tahrip eden sapkın akımların toplumumuza sirayet etmeye başladığına şahit oluyoruz.
İnsan ailede yetişir. Üretim ise iktisadide yapılır. Eğer ailede güzel insan yetiştirilirse işletmede de helal rızık üretimi olur. Helal rızık da insanları refaha kavuşturur. Dünyada ve ülkemizde aile kurumuna yönelik saldırılara da işte bu gözle bakmalıyız. Hayırlı insan yerine hırsının kölesi olan bir yapıdan helal rızık çıkmaz.
Bir milletin varlığını sürdürebilmesi ve geleceğine güvenle bakabilmesi yetiştirdiği nesillerin donanımına bağlıdır.
Her ne kadar ikini dünya savaşı sonrasında İslam dünyasında pek çok bağımsız devlet ortaya çıktıysa da bunların kağıt üzerinde kaldığını gerçekte durumun hiç de öyle olmadığını biliyoruz.
İşte 1947’deki Filistin’i düşünün bir de şimdiki Filistin’i düşünün.
Zalim İsrail yönetiminin sürdürdüğü Gazze’deki katliamların, Kudüs’teki mütecaviz eylemlerinin önüne geçeceğimiz günler Allah’ın izniyle yakındır.
Unutmayınız sizin bıraktığınız her boşluğu doldurmak için dünya Siyonistleri hazır bekliyor. Kardeşlerimize, dostlarımıza, ümmetimize olan sorumluluklarımızı yerine getirmeye mecburuz.
Ayrıntılar geliyor…