Kozan Ciğeri 13. Portakal Çiçeği Karnavalı’nda Yoğun İlgi Gördü

Kozan Ciğeri, coğrafi işaret ile lezzet tescil başvurusu yapılan ürünler arasında yer alıyor. Kozan Ciğeri, 13. Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’nda büyük ilgi gördü. Karnavalda yaklaşık yarım ton Kozan Ciğeri tükendi.

Bu yıl Adana’da düzenlenen 13. Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’nda, Kozan Ciğeri ve Adana Kebabı gibi birçok yöresel lezzet ziyaretçiler tarafından beğeni ile karşılandı. Kozan Belediyesi tarafından Merkez Park’ta Dağılcak Tabiat Parkı lezzetleri sergilenerek milyonlarca ziyaretçiye tanıtıldı.

Karnavalda toplamda 500 kilo Kozan Ciğeri tüketilirken, mangal başındaki renkli görüntüler dikkat çekti. İl dışından gelen konuklar, Adana Kebabı ve Kozan Ciğeri’nin enfes tadına hayran kaldıklarını belirtti.

Kozan Belediye Başkanı Mustafa Atlı, Kozan Ciğeri’nin lezzet sunumuyla karnavalın en popüler yerlerinden biri haline geldiğini vurgulayarak binlerce ziyaretçiyle buluştuklarını ifade etti.

Ciğer ustası Sabri Koçyiğit ise, “Bu ciğerin en büyük özelliği keçi ve kuzu ciğerinden yapılması. Günlük 2,500-3,000 porsiyon talep alıyoruz. Kozan Belediye Başkanına teşekkür ederiz” dedi.

Kozan Belediyesi Standı sorumlusu Rıfat Akşahin, “Kozan lezzetlerini Adana’ya taşıdık” diyerek Kozan lezzetlerini bölge dışına taşımanın gururunu yaşadıklarını belirtti.

Karnaval ziyaretçisi Şebnem Yılmaz, “Memleket lezzetleri burada harika” dedi. Ankara’dan gelen Ahmet Topaloğlu da, Kozan Ciğerinin keçi ciğeri olmasının tadını çok beğendiklerini dile getirdi.

Kozan Ticaret Odası Başkanı Mustafa Kandemir ise, Kozan Ciğeri için tescil başvurusu yaptıklarını ve keçi ciğerinin bölgede eşsiz bir lezzet sunduğunu belirtti.

Karnavalın renkli kişiliği olan Adana Kralı Hüseyin Şen, Kozan Ciğeri ve Adana Kebabı’nın bölgenin en sevilen lezzetleri olduğunu vurgulayarak, Kozan’da yetiştirilen ürünlerin benzersiz bir tat sunduğunu söyledi. – ADANA

Related Posts

Diren ayol!

ÖDTÜ’deki onursuzluk yürüyüşünde konuşan LGBT sözcüsünün sözlerini yazayım önce: “LGBT+ fobiye, Aile Yılı’na, devlet ve erkek şiddetine, mülteci düşmanlığına, hayatlarımızın her köşesine sirayet eden erkek egemen iktidarlara, hukuksuzluğa ve kayyumlara direnen lubunyalar olarak 13. ODTÜ onur yürüyüşümüzü gerçekleş-tiriyoruz. Devlet eliyle hayatlarımız sapkın, hayasız, ahlak dışı ilan edilirken yaşamda, seçilmiş ailelerimizde, dönmekte, dayanışmamızda ve direnişimizde ısrarcıyız. Diren ayol diyoruz.”

TEPAV açıkladı: Perakendecinin güveni aylık azaldı, yıllık arttı

TEPAV’ın Nisan 2025 verilerine göre Perakende Güven Endeksi yıllık bazda 17,8 puan artışla pozitife dönerken, mart ayına göre 1 puanlık gerileme gösterdi.

Başvuran öğrencilerin hesabına 3 bin 800 TL yatacak

Kurban Bayramı yaklaşırken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ailesinden uzakta eğitim gören üniversite öğrencilerine yönelik ulaşım desteği sağlayacak. Yeni uygulamaya göre, farklı şehirlerde üniversite eğitimi alan gençlerin yılda iki kez …

251 milyon liralık destekleme hesaplara yatıyor

Tarım ve Orman Bakanlığı, milyonlarca çiftçi ve balıkçının beklediği desetkleme ödemelerinin hesaplara yatırılmaya başlandığını açıkladı. Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “251 milyon 273 bin 225 TL tarımsal destekleme ödemesini …

ABD ile Çin arasında ticaret krizi yeniden gündemde: Tarife görüşmeleri çıkmaza girdi!

ABD ile Çin arasında devam eden ticari anlaşmazlık, küresel piyasaları tedirgin etmeye devam ediyor. Tarife müzakerelerinde yaşanan tıkanıklık, taraflar arasındaki ilişkilerin seyrini yeniden gündeme taşıdı. Liderler düzeyinde olası temaslar sürecin yönünü belirleyebilir.

Militarizmin yükselişi ve Avrupa (2)

Târih hakikaten tuhaf bir seyir tâkip ediyor. Bir zamanlar avantaj olan şeyler daha sonra dezavantaj hâline gelebiliyor. II. Umûmî Harp sonrasında kurulan ABD merkezli Dünyâ Sisteminin başına gelenler de böyle. ABD, dünyâ ticâretini Dolar üzerinden şekillendirdi. Doların rezerv para olması, ABD’nin askerî gücünün bir dayatmasıydı. Elbette kendisi de, bilhassa da 1950 ve 1960’larda devâsa bir üretim gücüydü. Ama bununla iktifâ etmiyor; birer üretim üssüne dönüştürdüğü Avrupa ve Japonya’da üretilen