Kırlangıç Otu (Chelidonium majus) ve Sağlığa Faydaları

Kırlangıç Otu (Chelidonium majus) ve Sağlığa Faydaları

Uzmanlar tarafından yapılan açıklamaya göre doğada kendiliğinden yetişen şifalı bitkilerden biri olan kırlangıç otu (Latince adıyla Chelidonium majus), tarih boyunca alternatif tıpta çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde önemli bir yere sahiptir. Sarı çiçekleri ve sütü andıran sarı özsuyu ile bilinen bu bitki, özellikle karaciğer ve safra kesesi rahatsızlıklarına karşı olumlu etkileriyle dikkat çekmektedir.

1. Karaciğer Dostu Bir Bitki

Kırlangıç otunun en önemli özelliklerinden biri, karaciğer fonksiyonlarını desteklemesidir. İçerdiği alkaloidler, karaciğerin toksinlerden arınmasını sağlayarak detoks programlarında veya karaciğer rahatsızlıklarında kullanılmaktadır.

2. Safra Akışını Düzenler

Kırlangıç otu, safra üretimini teşvik ederek safra taşları, hazımsızlık ve mide şişkinliği gibi sindirim problemlerine karşı faydalı olabilir. Safra kesesi tembelliği olan bireylerde doğal bir destekleyici olarak önerilmektedir.

3. Antiviral ve Antibakteriyel Etki

Kırlangıç otunun içeriğinde bulunan chelidonin, sanguinarin ve berberin gibi maddeler sayesinde mikroplara karşı koruyucu özelliklere sahiptir. Özellikle ciltte oluşan siğillerin tedavisinde topikal olarak kullanılmaktadır.

4. Ağrı Kesici ve Spazm Çözücü Etki

Kırlangıç otunun kas spazmlarını azaltıcı ve hafif ağrıları dindirici etkileri bulunmaktadır. Bu nedenle mide ağrısı, adet sancısı gibi durumlarda geleneksel tıpta kullanılmıştır.

5. Cilt Hastalıklarına Karşı Kullanım

Kırlangıç otunun sütümsü özsuyu, siğil, nasır, egzama gibi cilt sorunlarında haricen kullanılabilir. Ancak bu uygulamanın dikkatli yapılması ve açık yaraya sürülmemesi önemlidir.


Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Hamile ve emziren kadınlar kırlangıç otunu kullanmamalıdır.
  • Uzun süreli kullanımdan kaçınılmalı, aralıklı tüketilmelidir.
  • Tıbbi amaçlarla kullanılmadan önce mutlaka bir uzmana danışılmalıdır. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Related Posts

Dermatolojik onay almayan ıslak mendiller cilt sağlığını tehlikeye atıyor

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Nuri Kalaycı, son yıllarda kullanımı artan ıslak mendilin doğru seçilmesi gerektiğini söyledi.Doç. Dr.Kalaycı:”Bu tarz ürünler cilt bariyerini bozarak kuruluk ve bazen hasara yol açabiliyor. İçeriğinde bulunan bu maddelere karşı kişinin hassasiyeti var ise buna bağlı olarak cilt üzerinde alerjik kontakt dermatit dediğimiz tablonun ortaya çıkmasına sebep olabiliyor”açıklamasında bulundu.

Yapay zekayla akciğer kanseri tanısı: Yüzde 97 başarı

Akciğer kanserinin tanısında önemli bir gelişme yaşandı. Altınbaş Üniversitesi’nden Doç. Dr. Handan Tanyıldızı Kökkülünk ve ekibi, akciğer kanseri tanısında önemli bir başarı elde etti.

Uzmanından “kene teması” uyarısı: Ölümcül sonuçlara yol açabilir!

Uzmanından “kene teması” uyarısı: Ölümcül sonuçlara yol açabilir!

Annenin ve bebeğin sağlığını olumsuz etkiliyor! Hamilelikte en önemli sorunlardan biri: Obezite

Dünya Sağlık Örgütü tarafından “sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi” olarak tanımlanan obezite, son yıllarda küresel boyutta bir halk sağlığı sorunu haline geldi. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Halenur Bozdağ, obezite sorunu yaşayan anne adaylarına önemli uyarılarda bulundu.

Yaşamak istedi, bedeli insanlık suçu oldu! Kanlı organ nakli kâbusu: ‘Bilmiyordum’

İlk böbrek naklini 20 yaşında olan genç kadın yeniden hastalanmış ve yine kendisi için uygun bir böbrek beklemesi gerektiğini öğrenmişti. Bu bekleyişin hayatına mâl olabileceğini düşündü. İnternette yaptığı bir araştırma sonucunda kendi deyimiyle farkında olmadan uluslararası organ nakli çetesine dahil oldu. İşte şimdi hiçbir klinik tarafından tedaviye alınmayan kadının yaşadıkları.

Tehlike çanları çalıyor: Türkiye Avrupa birincisi oldu

Türkiye’nin, obezite oranı açısından dünyada 17’nci sırada, Avrupa’da ise birinci sırada yer aldı. Prof. Dr. M. Emel Alphan ise bu durumun, aşırı yağlı ve yüksek enerjili fast-food tarzı beslenme, ev dışında yemek yeme alışkanlığının artması, şeker yerine fruktoz bazlı şekerlerin içeceklerde kullanılmasının artması, porsiyonların büyümesi ve internetteki moda diyetlerin kullanılması olarak sıraladı.